Wednesday, April 14, 2010

İdeolojik Eğitimimizin Çıkmazları

Başkalarına da oluyor mu bilmiyorum ama benim bazen içimden bir şeyler beni yazmam için dürter. Şu an içinde bulunduğum ortama rağmen size yazıyorum. Aslında şu an dersteyim. Koca bir anfi de Müslüman Ortadoğu’nun yaratılması adlı bir dersin review session'ı yapılmakta. Dersin asistanı olarak bende gelmiş bulunuyorum. Aslında size iki şeyden bahsetmek istiyorum. Birincisi bu derste öğrendiklerim, ikincisi ise bugün ofisteyken Güney Afrikalı bir doktora öğrencisinin ofisime gelip Kuran sorması oldu.
Ofisinde Kuran'ın var mı sorusunun şokunu üzerimden atmadan ikinci bir şoku yaşadım. Ofisinde Kuran'ın var mı? Bu soru gerçekten sarstı beni. Beklemediğim bir soruydu. Seküler, Kemalist modernleşmeci ve belki de tek-tipçi zihniyetin bütün çabalarımıza rağmen, o politikanın zihinlerimizde yarattığı kalıpları yıkmaya, unutmaya ve belki de revize etmeye çalışmamıza rağmen pekte başarılı olamadığımızı acıyla fark ettim. Bu nasıl bir eğitimse, nasıl bir ideolojik eğitimden geçiriliyorsak izleri silinmiyor. Her an hayatımızın herhangi bir noktasında koca bir kayanın buzla kaplı bir nehre düştüğünde yarattığı koca deliğe benziyor. Sadece bir soruyla düştüğüm duygu karmaşasının zihnimde, benliğimde, kalbimde ve daha da önemlisi duygularımda yarattığı karmaşa...

Sizinle paylaşmak istediğim ikinci bir nokta başta da belirttiğim gibi Müslüman Orta Doğunun yapılışı adlı derste öğrendiklerim. Daha önce adını sanını duymadığımız, bize bahsedilmemiş, böyle bir dünyanın varlığından bir haber şekilde eğitilmişiz aslında Ne lisansta ne de yüksek lisanda İslam’ın tarihi yâda Dinler tarihi diye bir dersin eksikliği ve bunun neden olduğun cehaletim. Acınacak durumda olmak... Kemalist yâda Marksist fark etmez Türkiye'de aldığımız eğitimin ideolojik boyutu ve zihinlerimizi şekillendirişi korkunç boyutlarda. Daha başka dünyalara açılmak, farklı insanlar görmek, farklı perspektiflerle bakabilmek... Evet, ilk kez buraya geldiğim için mutluyum. Küçük bir kapitalist köy olmasına rağmen sanırım iyi yapmışımda gelmişim. Hem İstanbul’a beslediğim özlem daha değerli oluyor.

7 comments:

  1. ne gibi seyler mesela? yani derste bahsedilen mesela? kimler aliyor dersi?

    ReplyDelete
  2. selamlar zozan,

    o bahsettiğin ideolojik perdenin ben türkiye'nin genel olarak neredeyse herşeyin olduğunu düşünüyorum. mesela basın-yayın'da çok var. haberlerin ele alınışı, sunuluşu, hangi haberlerin verilişi, vs. yani her ne kadar internet, haberleşme, iletişim vs. gelişiyor olsa da, burada yaşayan insanlar hiç farketmedikleri bir şekilde bir perdenin altında, bir kapanın altında yaşıyorlar. bence.

    ve insan bunların farkına varabilmeleri de ancak yurtdışına çıkıp, farklı kapanların, perdelerin altına girdikleri zaman mümkün olabiliyor. onlara da kapan diyorum, çünkü oralar da pek farklı değil. farklı olan kapanın gücünün derecesi veya perdenin renginin koyuluğu vs. türkiye'deki perde biraz koyu bence.

    ReplyDelete
  3. dusundum ne yazayim diye ve en iyisi okurken aklima gelen ilk seyi yazayim dedim: "welcome to the club"... Feyzullah'a bir yere kadar katiliyorum, cunku Turkiye'nin ve Turkiye'dekilerin durumunu gorece daha objektif degerlendirebilmek (kabugunu kirmak da denebilir buna) icin ya bu ulkede yabanci olmak, ya da yurtdisina cikip kendine/kendi ulkesine uzaktan bakabilme gibi bir metot edinmek gerekiyor.. ikisini de yasadim diyebilirim. Fakat herseye kapan demem ben; oyle olursa sayet, tum kapanlari inkar etmek ister insan ve bu da kendi icinde bir kapan olacagindan eninde sonunda cikmaza surukler insani.. en iyisi iyice gozlemleyip, dogru olduguna karar verdigin seyleri benimsemek.. let it be.. seize the day.. enjoy life :)

    ReplyDelete
  4. ben açıkçası çok anlayamadim zozancım durumu... yani ofisinde kuran var mı sorusu tabi nasil bir contextte soruldu bilmiyorum ama duruma göre gayet garip bir soru da olabilir. yani eger islam tarihi dinler tarihi vs ogrencisiysen, kutuphanende kuran olmaması ayıp olur tabi. ama ofisinde bulunmasi sart mi? bulunmasa ne olur? niye boyle bir soru geldi? dedigim gibi belki contexti bilmedigim icin algilayamiyorum.

    bence yaşadıgın şokun illa kemalist ideolojiyle alakasi olmasi da gerekmiyor sanki. bence bu ailenin yetistirmesiyle de alakali. sen ki solcu (yurtsever) kürt geleneginden zamanında beslenmiş birisin, bununla da ilişkisi olamaz mi mesela?

    bir de sunu dusunuyorum. herkes belli bir gelenekte şekilleniyor. (ornegin musluman oldugumu ogrenmelerinin ardindan soru uzerine --neden sorarlar o da ayrı bir mesele-- namaz kilmadigimi soyleyince suriyede kac kere sok olan cok insanla tanistim) bence onemli olan bunun farkinda olmak. illa topta degistirmek gerekmeyebilir. zaten bu tur degisimler belli bir surecte sekillenir.

    opuyorum canim benim!
    dersi dinlemek yerine bunu yazman da iyiymiş. iste sabancı grencisi!

    ReplyDelete
  5. bu arada sunu da eklemeliyim.
    sabancida ortadogu dersleri cok zayif. bu konuda bir iddiasi da yok zaten. ama odtude ben ortadoguyla ilgili mukemmel dersler aldim, hatta bir kismini da alamadim. bunlar arasinda islam tarihinden tut, iran antropolojisine, ortadogunun siyaset sosyolojisine kadar cesit cesit ders vardi. bir de uzmanlaşma yonunden bakmak lazim belki...

    ReplyDelete
  6. Şimdi öncelikle şaşırdığım veya daha sonra neden şaşırıyorsun diye kendimi eleştirdiğim nokta Ofisinde kuranın var mı sorusuydu. Yani bana sormaya gelen eleman sanki aslında benim doğal olarak bir Kuranım olmalı, hatta belki bir tane de ofiste bulunduruyorumdur şeklindeydi.

    Kemalist olsun, sol olsun, Kürt yutseverliği olsun dine karşı hep önyargılarımız var, bunu törpülediğimizi, aslında böyle bir şeyin bizde mevcut olmadığına kendimizi inandırmışız. Ama böyle durumlarda farkediyorsun işte. Yada en azından ben yeni farkettin.

    Gelelim Feyzullahın dediği noktaya. Ben bu noktaya katılmıyorum. Zira burada aldığım ya da gördüğüm şeyler çok çeşitli. Belirli bir skaladan gelen okumalar yapmıyoruz mesela. Bu çok önemli bir şey bence.

    Meliscim ders ikinci sınıf dersi ve derse kayıtlı 120 öğrenci var. Zorunlu değil seçmeli bir ders. Okumalara gelince Bastami'den tutda Mevlana'ya kadar herkes var. Sufism derste en çok tartışılan şeylerden biriydi mesela.

    Sevgiler. Hepinizi kucaklıyorum.

    zozan

    ReplyDelete
  7. bu arada küçük de bir not düşeyim. fass 2087'de, yani ofiste, bir kuran var. :) hani, biri sormaya gelirse, biz hazırlıklıyız. :)

    ReplyDelete